Hayata gözlerini açarken hiçbir şey bilmiyorsun.
Sonra; konuşmayı, emeklemeyi, yürümeyi, aldatmayı, aldatmamak
gerektiğini, insanların arkasından konuşmayı, konuşmamak gerektiğini,
öpüşmeyi, yanlış insanlarla öpüşmemenin gerektiğini, sevişmeyi, sevmeyi
öğreniyorsun. Bazen sevmemek gerektiğini. Nefreti öğreniyorsun sonra da.
Aşkı görüyorsun ilk önce annenle babanda. “Göremediğinde” filmler izliyorsun. Akrabalarına gidiyorsun. Göremezsen, kıskanıyorsun. Görmeye çalışıyorsun.
Annenle baban kavga ettiğinde babana “baba gitme” demeyi öğreniyorsun.
Merak ediyorsun hep, nereye gittiğini, kim uğruna, neden gittiğini. Her
insana giderken soruyorsun zaten. Onlara soramadığında kendine
soruyorsun; “neden gitti?” diye. Hiç bırakmayacağına inandıkların birer
birer gidiyor sonra. “Nedensizce”, hepsinden nefret ediyorsun.
Ardından yatağına yatıyorsun ve ağlıyorsun. Hayatı küçük yaşta
“öğrenmeye çalışıyorsun”, yalnız olduğunu anlıyorsun. Bazen en iyi
arkadaşının göz yaşlarının aktığı yastık olduğuna inanıyorsun. Ama onada
kızıyorsun. Başkalarının görmesi için onun ıslandığını zannediyorsun,
lanet ediyorsun.
Annen ya da baban geliyor yanına sonra, ya da
kardeşin. “Ağlama lütfen, güçlü ol” diye sana sarılıyor. Göz yaşlarının
biraz daha dinmesi için sıkı sıkı sarılıyorlar. “Geçeceğini”
söylüyorlar. Bırakıyorlar. Geçmiyor sonra, kendine sarılıyorsun. Yine
geçmiyor, o anlık diniyor. Unutmaya çalışıyorsun.
Hayatı merak
ediyorsun. Hiç gitmeyecek olan insanların nerde olduğunu merak
ediyorsun. Hiç aldatmayan, hiç yalan söylemeyen, hiç insanların
arkasından konuşmayan insanların nerde olduğunu merak ediyorsun. Ya da
var olup olmadıklarını düşünüyorsun.
Seneler sonra her insanın
gideceğine inandırıyorsun kendini. Ona göre yaşarken sonra birine
güveniyorsun. Gözlerini kapayıp elini ona veriyorsun. Sakladığın cümleyi
bir anda hiç ummadığın şekilde kuruyorsun. “Beni bırakma” diyorsun.
Unutmaya çalıştığın her insanın her hareketi tekrar hatırlatıyor kendini
sonra. Her insan da aslında unutmaya çalıştığın insanları görüyorsun.
Ve o da gidiyor. Hala hayatı öğrenmeye çalışıyorsun. Hala merak ediyorsun.
Gün bitiyor. Gece gözlerini kaparken çok şey biliyorsun.
Susuyorsun ve yastığa kızıyorsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder