Bitti
İçim çok acıyor.
Tarif
edilemez bir acı bu. Kalbimi düşün, evet atışını duyduğun ve neden bu
kadar hızlı attığını merak ettiğin yer, işte orası ve etrafı. Çok
acıyor. Aslında tam anlamıyla acıyor mu demeliyim yoksa sıkışıyor mu,
bilmiyorum. Ama gerçekten tarif edilemez bir şey. Edemedim de zaten,
neyse.
Neden böyle oluyor, en çok sen biliyorsun. Ne zaman hızlı attığını en iyi de sen bilirsin.
Bilmiyorum ama şuan bunu yazarken senle konuşuyor gibi hissediyorum.
Özür dilerim. Ağlıyorum. Ağlamamı istemezdin kızardın hep. Kızma bu kez
gerçekten rahatladığım için ağlıyorum. Üzüldüğüm için değil.
Keşke eskileri özlemek bu kadar acıtmasa, bu kadar yakmasa, etkisi
günlerce, haftalarca, aylarca ve belki de sürecek mi bilmiyorum ama
yıllarca sürmese. Düşünüyorum da “bitti” dediğimizde bitseydi her şey,
gerçekten çok güzel olurdu. Bu kadar uzamazdı. Bu kadar yakmazdı. Ben bu
kadar özlemezdim. Kokunu hala üstümde kaldığı giysilerden çıkarıp
koklamazdım. Bıraktığın şeylerde sırf elin deydi diye düşünüp kendime
eziyet çektirmezdim. Hala her izlediğim şeyde, her duyduğum şey de “o da
severdi” demezdim. Niye bu kadar uzuyor bilmiyorum. Son mesajında
“zamanla geçer merak etme iyi geceler” demişsin. Kendine uyguladığın
şeyleri herkes yapacak değil. Ama haklısın, her şeyi yapabilirsin artık,
özgürsün. Bilmiyorum mutlu musun ama tek istediğim şey; senin bana
söylediklerini sen onlara, benim sana söylediklerimi onlar sana,
söylemesin nolur. Bize saklı şeyler de kalsın. Lütfen.
Sen, eğer hala aynı sensen eğer, bu kadar acıtmak istemezdin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder