Sana
otuz üç gün uzaklıkta bir şehirde oturuyorum, senden arta kalan anıların
bıraktığı kokuları soluyorum… 33 gün yakınım sesine… Yüksek
voltajla çalışıyor hislerim.
Az kişiyi tanıyor, yaralarımdan sızan
sensizliği az kişiye gösteriyorum. Öyle anlatıyorum seni öyle tanıyorlar
bende bıraktıklarını… her halim yabancı, her halim soğuk ve her halim
senden ayrı…
Ne olur bağışla beni istediğin biri
olmam için çok çabaladım çok kez farklı birilerini çağırdım
bedenime.olmadı yapamadım.kötüyüm ben ve bir o kadar ahlaksız.o düzene
bağlayamadım ayakkabımın bağcıklarını.küfrederek arınmayı
öğrendim.devletin en sevmediği çocuğum bilyelerimi yutunca öleceğim!
Sana otuz üç gün uzaklıktan yazıyorum bu mektubu söylediğimiz
şarkıları dökerek üzerime…ıslanıyorum donuyor sonra yanıyorum…bu şehir
güzel ve huzurlu.Sadece senle dolu.tek seferde içiyorum köpüklü biramı,kimse sormuyor
alnımda yazılı olan kederin sebebini…kimse bilmiyor içimdeki özlem ateşini...
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder